Seni yitirirken rutubet kokulu duvarlar içinde,

Endişeleniyorum cancağzım.

Bu acı bana zulüm çektirecek kadar cengaver! 

Beni, sana düşman edecek kadar kindar.

Görmemek için şiirler damlatıyorum gözlerime,

Duymamak için acılı şarkılar çaldırmıyorum radyolarda,

Nefretin ve kinin olmadığı bir diyarda,

Senin yabancısı olduğun bu diyarda,

Yeni bir sen büyütüyorum sonsuzluğa…

Sevgi orada kurtarıyor seni,

Çabam orada güzelleşiyor seninle.

Ama ben yitiriyorum seni rutubet kokulu duvarlar içinde,

Aynadaki yansımam yüzümde soldu, 

Bir dilek tuttum,

Yanımdaydın, mumlar hevesliydi…

Meğer nefesin bütün olanları söndürmeye yetecekmiş,

Meğer bu dünya bizi kanlı bıçaklı edecekmiş cancağzım!

Bana bahşedilen dünyayı tarumar etti bilinmezliğin,

Tarumar ettin güzel olan her şeyi. 

Ve sana güzel olan hiçbir şeyi sevme vakti verilmedi!

Ve cancağzım,

Ben artık, 

Seni

yitiriyorum

rutubet kokulu duvarlar içinde.