Her melek kanatlarından biraz asılmıştır

Her yalanda bir doğruluk payı

Her doğruda yanlışın onayı vardır

Zamanın en gerisinde ısıtmadan daha güneş çölleri

Yeni yeni sararmış pas tutan demirleri

Yalnızca görüneni bilir aklımız bizim

İnsan memnun değil ama gerçek de düş de bizim

Güneş ilk defa gördüğünde kar tanesini

Kaptırmış gönlünü yükselmiş ateşi

Kar tanesi erimiş uzanmış yere sırtüstü

Gözlerini dikmiş güneşe yakalamış suçüstü

Yanakları pembe pembe kaçırıyor bakışlarını

Unutturmuş bu an ona gelmiş geçmiş kışlarını

Bir sonraki kışta demiş bir yere gizlenip izlerim

Göremesem bile yüzünü ısıttığı yerde buza çekerim

Hem buz olunca öyle hemen erimem

Güneşi görmediğim yere yağsam da ben karım demem

Güneşin maalesef dudaklarında kalmış tebessümü

Düşünmeye başlamış neyle yıkasam yüzümü

Soğuturum bakışlarımı yok mu bunun bir çözümü

Kar yağdığında ben de toprağı ısıtmam

Yeryüzünü kar kaplasın ben onun canını acıtmam

O gün bugündür güneşle kar denk gelmezmiş

Kar buza bu yüzden çekmiş güneş yüzünü gizlemiş

Her ikisi de kendine ayrılan zamanda görmüş işini

Güneş kara, kar güneşe hasret kalmakta

bulmuş çözümü