Yağmurlu bir sabah dağ yalnızlığı etrafını sarmışken sigarasının dumanını Ağrı'nın zirvelerine gönderir gibi içine çekip bütün kalabaklığıyla üzerine doğru gelen şehrin gürültüsüne uzun süre baktı. İzmaritini ayağının altında ezerken diğer sigaraya hücum etti. Savaşın galibiydi ateş. Yanarak geçtiği sokaklardan, donarak dönüyordu adam. Ayakkabı boyayan çocuğa, kimseye aldırış etmeden kırmızı ışıktan yavaşça karşıya geçen kadına gözleri takıldı.


Yorgun saçlarını boyatmıştı ama adımları hep siyaha çalıyordu. Vapurdan inerken omuzlar örselemişti bedenini. Durmak ve nefes almak istedi. Denizin dalgasında mavilik, gözlerinde siyah vardı. Sigarasını aradı, bugünlerde çok öksüren dünyaya benzemişti. Fabrika bacalarının filtreleri var mıydı, yok muydu onun için önemli değildi. Ciğerlerine bir yara eklemek, onu bu dünyadan biraz daha uzaklaştıracağı için daha mutluydu. Mutluluğu ateşledi. Yorgun elleriyle gözlüğünü taktı. Omuzlarına baktı ve siyaha boyanan duvarların, evlerin arasından kayboldu.


Oyun yaşını geçtiğini duydu ilk önce. Hatta bunu uzandığı kaldırımlar söyledi ona. Sırtını en sevdiği, onu en çok dinleyen, en çok anlayan boya sandığına yasladı. Boyalı elleriyle sol cebinden tabakasını çıkardı. Gümüş kaplı tabakadan Adıyaman tütününe uzandı. Kibritin yanmasıyla yorgun elleri az da olsun ısındı. Başını kaldırdı, yüksek binalardan hiçbir şey göremedi. Boyunu aşan her şeye alışmıştı. Önüne bir ayak uzandı. Ayakkabıdan anladı, küçümseyici bakışlarla onu izliyordu adam. Sandığın içinde bezi aradı elleri. Tozu silerken dünyanın kirliliğine bir hayat daha eklendi.


Gürültüyle geçiyoruz sokaklardan. Hırıltılı bir sabaha uyanıyoruz her gün. Adımlarımızda boğuluyor büyüyen her türlü canlı, cansız ne varsa. Kalabalık bir yığın halinde boğuyoruz birbirimizi. Her gün biri yenik düşüyor yumruklarımıza. Uzunca süre kendine gelemiyor ve uzunca süredir yoksuluz, yoksunuz ve yok oluyoruz. Biraz dursak, nefes alsak, hatırlasak birbirimizi. Duvarları begonviller sarsa, taze neşeler eklesek günlerimize.


Tuhaf bir sabah, kirpiklerini saran ateşle uyandı. Sigarasına uzandı ve rüyasında gördüklerini alaycı bir gülümsemeyle ciğerlerine gönderdi.