Bir tasvirin sonsuz boşluğunda o çehrenin hayali eşrafında toplanan bi sonsuzluk bulutunun üzerinde derinlere sürükleyen bir özlem ve acı yaşanamamış buruk bir tebessüm, bir düşünce kalkanı oluşturuyor ve suskunluğumun biçare örüntüsü takip ediyor haykırmak istiyor içim paralanıyor ama sesim soluğum kesiliyor çırılçıplak kalıyorum adeta karşısında hissettiğim olgular nesneler karşısında neler yapabileceğini sorgulatıyor onun zihninin içindeyim sanırım şu an çok kalabalık ve fonksiyonel bir kriz oluşturmuşlar ne kadar içli kirli fiziksel eylemlerimi kast ediyor hepsini temizlemek istiyorum ama baya örgüt olmuşlar bana karşı benliğinin içinde ki tertemiz biriyim ben kendisi acımasız ve zalim olarak görünen bir hayal perdesinin içinde arkası çok üzüntü bol gözyaşı ve ter var bir yastık ucu başındayım anlamlandıramadığım bir rahatsızlık hissediyorum bu sessizlikten içime içime ağlıyorum ne garip rüyadayım hıçkırığımı ve nefesimi tok bir sesle yutuyorum bir süre düşünüyorum ve birden bacağımdan üst vücuduma çıkan bir gerilim hissediyorum kulağım kızarıyor zihninde beni anıyor pencereyi açıp uzanmak istiyorum istikrarlı bir şekilde günlük yaşantımızdan bir sorunu dert etmiş onunla boğuşuyor ve bunu kustuğunu görüyorum. Kıymık gibi batmış cam gibi kesmiş hala kanıyor üzüntüsünü görüyorum ve kendime köpürüyorum cenin pozisyonunda kalıp sırtımı dönüyorum bir boşluk dolmak bilmiyor ertesi gün uyanacağız çözüme ulaşması gerek o zamana dek rüyalarda buruşmuşuz.