yüksüz suretle

engin denizlerin dibine dağlanmak

gecenin sabahla seviştiği kuşluk vaktinde

ölümün çehresinde bir yaşam bulmak

dalgakıranların ateşle birleşmesinden oluşan

savaş güvercinleri gibi

böbreklerim ile bağlandığım

sürdürmeye zorunlu olduğum

hayat

lanet gibi dolaşırken damarlarımda

akıttığım kan adem'in değilmiş


bir rüyaydın

lakin gözlerim açıktı

bildiğim bütün anlamlara seni sığdıramadım

lodosta yalnız bir ağaçtın

bütün şubat ortalarından kaçtım

bir de karanfilin kızıllığından

unutuluşa karışmak,

bir yere ait olmak için

sana dokunmak istedim

şimdi ağrılı parmaklarımın dokunduğu rüya

bizim yuvamız değilmiş


kırılan bir ayna uğursuzluk getirirmiş

ben sana hep kırık aynalar arkasından baktım

yumruklarım sık

dudağıma onbinlerce afrika yer edindi

şaraplardan, dağılmış pazar yerlerinden

uzak durmayı başarabildim

her bir cam parçasından

içimi doldurmasını istedim

kesip atmasını kangrenli düşlerimi ya da parçalanmış da olsa kendimi görebilmeyi diledim

ventrikül



yani sen de biliyorsun

rüyalarımla tanıştığımdan beridir hiç uyuyamıyorum



ressam: Matt Mahurin