Ey rüzgâr, sen dalları toprağı savur
Dağlara, taşlara, dertsiz başlara vur
Ancak amaçsızları varlığın soğutur
Sadece zayıfları esintin korkutur
Ey rüzgâr, değme yarama değme
Değme el değmemiş yüreğime
Git her yolun yolcusuna fısılda
Bir kez düştüm aman çukuruna
Âşığın yoluna sakın toz kondurma
Yanan yüreğinden muradını uçurma
Yolundan gayrı sapaklara savurma
Esme ey hoyrat rüzgâr, ne olur esme
Bir sevdam var, kendinle sürükleme
Muradım bağlı kahverengi gözlüye
O zülüfleri revan olur renkten renge
Gönlünde çetin ceviz bin kilit asma