Hafif dalga vardı denizin kıyısında
Küçük kayıklar bir sağa bir sola yalpalıyordu
Teknelerde insanlar vardı
Kimi ailesi ile
Kimi sevgilisi
Kimi arkadaşı ile
Kimi yalnız başına vakit geçiriyordu
Birbirinden habersiz sevinçler ve hüzünler dağılıyordu
Gökyüzünün maviliğine
Onları seyrederdim yol kenarında
Öylece seyrederdim sadece
Anlamsız bakışlarla anlamaya çalışırdım seyrettiklerimi
Pek bir şey anlamazdım tabi seyrettiğim insanlardan
Bedenim burada yaşıyordu çünkü
Ama ruhum ondaydı
Yüreğim, kalbim, her şeyim...
Her şeyimi silip süpürüp götürmüştü yanında
Rüzgarına kapılmıştı her şey
Sadece bedenim kalmıştı
Âciz bedenim...
İşte o bedenle seyrediyordum teknedeki insanları
...
Bir yandan güneş batarken; bir yandan da ay doğuyordu alaca maviliğiyle
Ufukta küçük bir kızıllık kalmıştı
Sadece insanların yüzünü görebileceğim kadar kızıllık
Birazdan o da yitip gidecekti
Gecenin karanlığında herkes yavaş yavaş dağılmaya başlıyordu
Kimisi evine
Kimisi sevdiğine...
Yine ben yol kenarında seyrediyordum her şeyi
Karanlığın derinliklerinde kayboldu herkes teker teker
Birazdan aramaya koyulacaktım
Bedenimden çalınan ruhumu
Belki gecenin karanlığında bulabilirdim
Çünkü ruhum saf, temiz ve parlaktı.
Uzaktan bir ışık gördüm
Bir umut, ışığa doğru koştum
Belki odur diye
Ne kadar da koşsam bir türlü yaklaşamıyordum
Her adımımda, her hızlanışımda mesafeler daha da artıyordu
Odur diye sevindiğim ışık meğer güneşin doğmasıymış
Meğerse güneşin aydınlığına koşuyormuşum
Küçük bir tebessüm oluştu ruhsuz bedenimde
Acılarımı yansıtan bir tebessüm
Artık farkına vardım her şeyin
Hiçbir şey eskisi gibi değilmiş
Geçmişi arıyormuşum
Bir hiçliğin peşinde koşup duruyormuşum
Ruhumu çok zaman önce kaybettiğimi anladım
Ruhumu, yüreğimi, her şeyimi...
Yıllar önce onunla beraber yitip gitmiş
Onunla beraber sonsuzluğa...