bi gece bi gündüz 

gece ve gündüzün buluştuğu an.

saat onikiyi bir geçicek.

rüzgar uyumuş

esintisini kaybeden silüetler gibi.

seni gördüğüm günde yaprak kımıldamıyordu.

bazı günler, böyle bazı günler oluyor işte.

sayılarla aram iyi olsaydı,

başarısız sevme girişimlerimi sayardım önce.


kelimelerle oynadığım oyunları bırakırsam birgün sayıların azizliğine uğrayacağım.

milattan önceki yılları sayacağım tek tek.

milattan sonraki ayları..

dolunay zamanlarının ve güneş tutulmalarının bana yaptıklarını.


eğer yapabilirsem deniz gören evlerin birinde dokunma izlerini, sonra ellerindeki çizgileri sayacağım. 

göz bebeklerinin ne zaman büyüyüp, ne zaman küçüldüğünü not alıp, 

kelimelerle sayıları birleştirip sana hiç yaşanmayacak olan o günleri anlatacağım.

topladığım deniz kabuklarının içinde kalan kum taneleri her geçen günümüz adına birbir eksilecek.



ikimize bi mutlu son yazacağım.

sen yine dizime yatıcaksın.

ben sana bi hikaye anlatacağım.


suskun ve çok gürültülü bi rüyanın içinde uyanacağız.

duman sis ve parfüm kokusu.

camı açıp perdeyi kapatacağız.

rüzgar uyumuş.

sadece senin ellerin var.

yumuşak ve dikenli.

sessizlik ve suskunluğun aynı şey olmadığını anlayacağız seninle 

müziksiz bi odada.

ben enstrüman olacağım.

sen ise usta bir perküsyon sanatçısı.


yokluk ve varlığın 

kazanmak ve kaybetmek olmadığını anladığında,

varlığını koruyan herşeyi kaybettiğini de anlıyacaksın.

parmak uçlarındaki zehir ve şifayı yarıştırırken

senin zehrinin bende nasıl panzehir etkisi yarattığına şaşıracaksın.


hikayenin sonu mutlu bitiyor.

herşeyin bi sonu olduğu gibi 


bizim sonumuz -adlı -gökyüzünün en parlak yıldızını seçtim. 

bizim sonumuz.

karanlıkta.


başka bi yaşamda başka bi son.