Gece, saat iki.
Denizden yansır bana suretin.
Yaşanmışlıklar çalar kapımı.
Kimse yok etrafta, yaş dökerim.
Bir yudum alırım acıdan ve sancıdan.
Denizden yansımaya devam eder suretin.
Hesap sorarım.
Rahatlarım.
Cengiz'le tartışırım bütün her şeyi.
Çok mantıklı konuşur,
Kendimi savunmaya fırsatım olmaz.
Neden geldin buraya kafamı dinlerken?
Yetmedi mi ruhumu çaldığın?
Yetmedi mi uğruna ağladığım?
Yetmedi mi sana adanmışlığım?
Özgür kalışım karanlıkta bu zamana kadar mı?
Lütfen... Lütfen... Lütfen...
Ağlamak istemiyorum artık.
Cenazem tabuttayken bir fırsat var elimde,
Gömülmeme izin ver.
Oyalama beni.
Ölmek yeni bir doğuştur belki.
Yalnızlıktan Gelen Kişi
2021-03-31T16:45:25+03:00Osman Türk
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Hangimizin bilinç altında Yeşilçam'ın etkileri görünmez. Herkes şiirde farklı anlamlar bulabilir.
Osman Türk
2021-03-31T16:38:39+03:00Birinci günün birinci gecesi şeklinde başlayarak beşinci günün üçüncü gecesi diye devam ettiğim bir günlüğüm vardı. Tıpkı sizin gibi yazıyordum, şiir olarak. Çok güzel olmuş, beğenerek okudum.
''Yetmedi mi ruhumu çaldığın?
Yetmedi mi uğruna ağladığım?
Yetmedi mi sana adanmışlığım?'' Sadece bu kısmın Yeşilçam film repliklerini andırdığını düşündüm, sevgiler.