Ya hiç tanımasaydım seni
Eyvâhım olurdu, ağlardım
Kış rüzgârlarının sıcak estiğini bilmeseydim
Nice Kasım nice Mart diye yanmazdım
Gülleri dermeseydim bir kış gecesi
Kokunu ölsem unutamazdım
Görmeseydim gözlerimle sevmenin en sen hâlini
Duysam, inanmazdım
Anlamazdım bir şiirin her dizesinin sen harflerinden başladığını
Küçük bir çocuğun bayramlık telaşını
Arefe gecelerinde annelerin o yorgun sızlanışlarını
Anlamazdı kalbim, sanmazdı
Saymazdı günleri sana kavuşmak için
Ağır bir sözelcinin matematikle arasını
Bu sevdanın hasretliği düzeltmezdi mesela
Ya da bir fotoğraf karesinde yakaladığım o şaşkın bakışı
Hiçbir tesadüf anlatamazdı
Sanmazdım sandığım sandıklarımın içinde doldu aşkım
Ve âşık olmak ki en çok yakışandır âşıklara
Âşıktım
Bazen mâşuk bazen içre bir muhayyelât ve buğz
Ama geçti Tanrım
Geçti vakit, saat nice çanları çalarken okudu ezânım
Ezâ mıdır fezâ mı
Melâl bir âşık mı
Bilinmeyen bir mâşuk mu geçen zamanda ânım
Anladım, âşık olmak benim işim
Ve hakkıyla yaptım!