ters giymişim bugün
güneş doğmamış
kapağım açık kalmış
yere sarkıyorum
taşmışım
gölgem canavara benzemiş
korkmuşum kendimden
içimden anlaşılmayan kokular geliyor
kırışmışım ütülenmemişim
sesim kısılmış çığlıklarım fısıltıya dönüşmüş
tüylerim dökülmüş her yere
rengim solmuş eskimesem bile
desenlerim dökülmüş
resimlerim silinmiş
kaybolmuşum sokaklarda
küflenmişim beklemekten
süpürgenin teki yutmuş beni tıkırdıyorum içeride
dikenlerim çıkmış ama
öfkem tükenmiş
iplerim kopmuş
yanmışım
insanlarım kül olmuş
yıllardır sayfalarım çevrilmemiş
şifrem unutulmuş kilidim paslanmış
tozum silinmemiş
köpürmüşüm
dolanmışım diğerlerine
ışıklarım o geceden beri yanmamış
kullanma kılavuzum yırtılmış
örtmüşler üzerimi
çitlenmiş çekirdeklerle
üstüme üflemişler
dağılmışım
dağılmışım uzaklara
tercihlerim varmış
hepsini seçmişim
kim olduğumu öğretmemişler
ben bulmalıyım sanmışım
zamanımı söylememişler
dalgalar durulunca,
gülen gözler kırışınca,
kalemin mürekkebi bitince,
defterin son sayfası dolunca,
son on lira harcanınca,
numaram silinince,
unutulunca sanmışım
kapının anahtarını vermemişler
anahtar olmalıyım sanmışım yardım etmemişler
rüzgarları onlar üfledi sanmışım
ansızın sönen ateşim
duyduğum son yaprak hışırtıları
dudaklarımda hissettiğim son saç telleri
yaptığım son makyaj
giydiğim son elbise
içtiğim son sigara
sıktığım son parfüm
baktığım son gözler
çekindiğim son fotoğraf
bu şehre son bakışım
gün batımını son görüşüm
galata'ya son çıkışım
ellerini son tutuşum
son aşk itirafım
defalarca açtığım kalemden çıkan son yazılar
son uykum
son sarhoşluğum
son karanlığım
son düşüncelerim
içime sinmeyen son anlar
son ıslanışım yağmurda
son gözyaşlarım
son nefeslerim
kuşlara teslim ettiğim son mektubum
son vedam…