Çok rakı içtim ve kusmadım hayret!

Senden vazgeçtiğim bilmem kaçıncı gün (!)

Kaybettiğim,kazandığım masalar ve çokça sürünceme mevut!

Rakının en güzel mezesi közlenmiş biber salatası ve girit ezme kanımca..

Rap yapan çocuklar mikrofon çaldıkları dükkanlara teşekkür etmeli ödül törenlerinde.

Aklıma geldi diyemem,hiç aklımdan çıkmıyor bazı şeyler..

Kafamdaki tilkiler ilgi bağımlısı,

Av sezonu açılınca vuralım birkaç tilki ve kürklerinden yapalım birkaç post!

Allah herkesi sahibine bağışlasın dediğim için sahipsiz kalmış olabilir miyim Tanrım ?

Hayyam yanılır mı Tanrım kimse bilmez mi gerçekten?

Bu gün hiç günah işlemedim benim olmayan ela gözlerini düşünmekten başka

Senin haberin yok içtiğim rakıları ve kusmalar klozet ile aramızda..

Ahir ömrümde Suavi’yi sakalsız görebilecek miyim?

Zor dedi dayım onu öyle defnederler kanımca!

Hak verdim dayıma Suavi sakallarını askerdeyken kesmiş midir?

Yağmur doğa olayıyken güzelmiş,özel isimken değil tecrübeyle sabit,saçaklardan akan her damla biraz yerçekimine yenilmiş ve münferit.

Bir delinin delik arayışı sahici midir ?

Giden,gelen,eksilen,artan sen ne kadarından haberdarsın ömrümün?

Param olmadığı için babamın mezar bakımını sonlandırdım birkaç damla gözyaşı eşliğinde.

Bilmediğin çok şey birikti yine anlatamayacağım,yazık.

Bir sahil kasabasının günbatımıda elimde rakı dublem ile salata yapışını izlemek isterdim küçük soframıza.

Yine olmayacak hayaller kurduk Ahmet abi;

Gülünç,acemi,çocuksu…