Suya sabuna dokunmadan, kendinle ve kederinle geçirdiğin onca zaman...

Boş şişelerin şıngırtıları arasına sızan rüyalar , ekmek kırıntılarından biriken küçük umutlar.

Birazdan doğacak güneşin, ardında kendini gizleyecek, insanın bilmediği, belki hiçbir zaman bilemeyeceği anlamlar.

Küçük uzuvlarımız, küçük düşüncelerimiz , küçük arkadaşlıklarımız ve birbiri içerisine geçmiş, hatta ayırt edilemez derecede karışmış, çelişkilerimiz.

Sevgilerimiz , sevgililerimiz , sevda adı altında, her türlü adiliğe ve acınasılığa kendimizi mahkum edişlerimiz.

Kendimizden vazgeçişlerimiz, bir başkası için veyahut tersi mutlu olabilmek için.

Garip.

Ne varsa adına yaşamak denilen , ne kadar çok veya az ise ve her ne kadar insanın elinde olduğunu düşündürtse de , kocaman bir rüya hepsi ya da serap.

Tanımı yok belki.

Belki de kimse bilemeyecek ne olduğunu.

Bir tuhaf mahlukat olan bizler, ne çok konuşuyoruz hiç düşünmeden.

Ne çok acımasız ve hoyratız hayata karşı.

Oysa , düşmanlaştığın kendin değil mi ?

İnatlaştığın, durmaksızın yücelik ararken küçülttüğün kim ?

Herşey ne çok karmaşık düşünürken, 

Yaşarken ise ne basit.

Küçücük bir an hepsi , küçücük.

Farkında olarak ya da olmayarak.

Geçirdiğin, her bir dakika , her bir saat

Ve birbiri ardına geçip giden günler,

Sana da sarhoşluğunu hatırlatmadı mı hiç ?

Peki.

Acziyetini ?

Güçsüzlüğünü, 

Ne komiktir ki tek seyirlik oyunda , izleyen de oynayan da insanın kendisidir kendisini.

Kim bıkar ki kendine övgüler dizmekten ,

Kim hoşlanmaz yükseklikten, farklılıktan,

Ayırdına vardığın, diğer herşeyden ırak bırakıp, kendine sakladığın, o , her ne ise, nasıl cezbetmez seni ,

Ya aşağılık oluşun ?

Bunu hiç düşündün mü?

Kendini izlerken , gözlerini kırpmadan seyredebildin mi?

Kötülüğü hep iyiliklerinin ardına gizleyişin.

Belki de en gerçek insanlardır caniler.

Gizlemeden, pervasızca ve korkmadan haykırırlar kötülüklerini .

Ne büyük cesaret insan olabilmek.

Ne büyük cesaret koyunlardan sıyrılmak.

Fakat dürüstçe, düsturuna uyarak ve dinleyerek kendini ,

Seni var eden doğaya kulak keserek ,

Canlı cansız ne var ise görüp duyduğun,

Her birini uzun uzun seyrederek ,

İçlerinde kendi durduğun noktayı görerek.

Nereye gidiyorsun?