“Her şeye rağmen umudunu yitirmeyen Sadako’nun gerçek yaşam öyküsü” (kapak yazısından)
Kitapta 1943 ile 1955 arasında Japonya'da yaşamış olan küçük bir kızın gerçek öyküsü anlatılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri hava kuvvetleri İkinci Dünya Savaşı’nı bitirmek için Hiroşima'ya atom bombası attığında, milyonlarca kişi genetiklerine kadar hasar aldı. O zaman hayatta olmayan çocuklar bile, bu genetik geçiş sebebiyle hastalandılar. Sadako da bu olaydan 10 yıl sonra lösemiye yakalandı. Cesareti Sadako’yu Japonya'daki çocukların gözünde bir kahraman yapmıştı. Bu kitap da 1977’de, onunla ve hikayesiyle tanışmak için hazırlanmış çok kıymetli bir eser.
Kitabın önsözünden alıntıları da ekleyerek yaptığım bu girişten sonra, kitabı okurken hüzünle karışık bir umuda tanıklık edeceğinizi söylemek zorundayım. Adım adım ilerleyen bir tedavi sürecine arkadaşlık ve ailevi birlikteliğin sağladığı desteğin kıymetli olduğunu herkes bilir. Peki söz konusu hasta küçük bir kız çocuğuysa ve hastalığının sebebi de “güçlülerin” çıkar çatışmasıysa/savaşlarsa durum neye dönüşür?
Japonların Origami sanatının bir yansıması olan kağıttan turna kuşu katlama gelenekleri ile de kitabı okurken tanışmış oluyoruz. Sadako, yüzlerce farklı renk ve çeşitteki kağıttan hep aynı amaç için aynı şekilde katlamalar yapıyor, turna kuşu katlıyor. Kuşların sayısı arttıkça, iyileşme umuduna daha sıkı sarılıyor. Bir umut cesaret ve travma öyküsü okuyoruz ve son sayfalara geldiğimizde tıpkı Sadako gibi turna kuşu katlamayı öğreniyoruz. Gay Merril Gross’un anlatımıyla aşama aşama şekilleriyle turna kuşu nasıl katlanır gösteriliyor. Her yaştan insan için kitabı uygulamalı bir boyuta taşımalarını da ayrıca beğendim.
Bu hikayenin yalnızca Sadako’ya değil bütün bir ülkeye ait olduğunu hissederek ve bunun farkındalığıyla, 10 yaş ve üzeri herkesin okumasını tavsiye ederim.