Hava biraz kapalı,
Güneşin cılız ışığı gözlerinde yüzüyor
Sırf gözlerinde yurt bulmak için
Sekiz dakika önce yola çıkmış bu ışık
Sen... Bir tek sende doğmuş güneş
Geriye kalan her şey çok karanlık
Saçlarında deniz yıldızları
Huzur bir mavi an alnında
Melankoli yokuş aşağı yuvarlanırken umutlarımda
Sade bir an
Sadece bir an için yaşamış zannediyorum uzuvlarımda
Sözlerim o dumanlı anın bulanık bakışlarında
Seni aramış sadece
Sade bir an
Sonra güneş yarımadanın ardına düşüyor,
Gözlerim ardı sıra,
Ve deniz ve yollar ve zaman evrenin tekinsiz boşluğunda kayboluyor
Sonra sana tekrar bir rastlantı anında yeniden can buluyor,
Sade bir an
Ruh; müzmin, avare, bakışsız ve mutsuzluktan bir hayli sıkılmış
Sıçrayıp çıkmak istiyor, tutmak istiyor yanaklarından
Ve silmek istiyor acısı geçmiş gözyaşlarını yeniden
Hiç o hüzünler yaşanmamış
Hiç o bakışlar kaçmamış
Hiç o yollar, gözler yere çakılı geçilmemiş olsun istiyor
Sadece mutluluk, sadece neşe, sadece haz...
Sade bir an
Her zaman yaşanacakmış ama kıl payı elimden kaçmış o bütün anlar
Başka bir evrende yeniden ellerimle inşa olsun istiyorum
Ama gücüm yok, takatim yok, usanmış ve bıkmışım
Yine de gözlerinden süzdüğüm gün ışığının umutsuzluklarıma yaşattığı o hezeyana kapılıveriyorum
Yine istiyorum, tekrardan, en başından, yeniden yenilmek
Belki kazanırım hevesini arzu ediyorum
Hevesler, bir mağlubiyet kaderimde
Bunu unutuyor, göz ardı ediyorum
Daha çok sinip
Umarsızca gözlerimi sana dikiyorum
Sanki benden alıp çalınan mutluluğun hırsını, senden çıkarmak istercesine bakışlarım sertleşiyor
Sonra böyle olmadığını derhal fark ediyorum
Sade bir an
Sadece bir an için yaşamış olduğumu var sayıyorum
Tüm bu varsayımları riske etmemek adına yanına varmak telaşına giriyorum
Aklım sende kalmış olsa da ayaklarım ters yönü izliyor,
Hızla uzaklaşıyor...
Geriye dönüp baktığımda ise kocaman bir boşluk...
Beni bu hâle getiren şey sade bir an için dimağımı esir almış bir hülya mıydı?
Ruhum artık daha fazla dayanamıyor
Terk ettiği etten kafesine dönüp o hüzün ve melankoliyi tatmanın,
Tekinsiz bir hülyadan daha gerçek olduğuna ikna oluyor.
Yine de benliğim bu ılık akşamın karanlığına kavuşmadan önce
İnsansı ve hayata dair bir kaç eskimiş hisle rastlaşmaktan memnun.
Yüzümde kıvrımlar oluşturan yılların, sakin bir parçasında
Hain bir illüzyondan öteye ulaşamayan umutlarım
Yaşamak hevesini hatırladı
Sade bir an