Dünyanın ekseni birkaç santim kaysa da yanacaktı adamın sigarası.

Dolduracaktı ciğerlerine nefesini.

Gecenin sonunda balkona çıkıp belki dolunaya bakacaktı,

Belki sokakta uluyan köpeği izleyecekti,

Belki de çöpü kurcalayan kediyi.

Kuş uçmuyordu bu saatlerde.

Sigarasından bir fırt çekti.

Dolunay şimdi daha bir aydınlıktı.

Sokakta tek bir araba sesi bile yoktu,

Tek bir yaşam belirtisi bile yoktu.

Balkonun köşesine sadece, kendisi oturmuştu.

Zaten hep kendisi otururdu.

Bu saatler kendin olma saatleri, kendinle vakit geçireceğin saatlerdir.

Soğuk, sigara ve kendin.

İçini sigarasıyla ısıtmayı denedi.

Isıtamazdı.

Yüreği buz kesmiş, ciğerleri cehennemdi.