seferi başladığında
yağmurun ve gecenin
yeryüzünün kan haykırdığı
zamana yenik düşmüş
yaralar mevsimi geldiğinde
inatla ve acıyla aşacağım
aramızdaki cümlelerin
uzun yollarını
sessizliğin oluk oluk kanıyor
uzun gecenin sıcak göğsünde
sakalları, bakışları
dik yakası ve
çocuksu elleriyle
bir düşman dikiyor yaramı
tırnakları geçiyor
derimin şeffaf umutlarına
dişlerimin arasında ezilen
dudaklarım
çığlıklarıma kapı duvar
bir yaz nefesi gibi
sokulmadıkça sesin
dünyayı duymuyorum
aklımın eski dolaplarında
güvelenmiş kâbuslar katlı
yıkılmış parklarında kasabanın
bir rüya açıyor kapıları
uykularıma kan davalı bu hasret
ciğerimde bıçak izleri
elimde boş valizlerle
döküldüm yolun yolculuğuna
uğurladım cümleleri
uykumu böldü düşlerin
o dönme dolabın tepesinde
bir başıma kaldım
hasret ektim yıldızlara
düş ektim, umut ektim
ayıptı, günahtı
sarılmalar ektim
hepsinden uzağa
hasatından kahır kalacak
ayrılıklar ektim
şimdi ne kâbuslar
ne gizli saklı sesin
ne de uzun yollar var
şimdi sadece
şu karanlık gökyüzünün altında
sigaram ve ben
ve yağmurlar.
Matemi Ziyan
2020-11-30T15:59:22+03:00Teşekkür ederim.
Aslı
2020-11-30T15:58:39+03:00Bent bitişlerini çok sevdim. "Aramızdaki cümlelerin uzun yolları", "sokulmadıkça sesin dünyayı duymuyorum" çok güzel dizeler. Genel itibarıyla beğendim. Kaleminize sağlık.