Şafağın Külü
kızgın kum taneciklerinin üzerinde
pâre pâre kırılan güneş ışınları
ve beni arkamdan itekleyen sâhilin
titreştirdiği hırslı rüzgâr dalgaları
belkemiğim yalnızlıktan ürperen
şafağın kızıl parıltısı ve ateşten yarasalar
ihtimâllerin cetvelinde geleceğin tortusu
yükselen alkolün tazyikiyle
pırıl pırıl tutuşan zaman ve beynimi eşeleyen
yığın yığın iç parçalayıcı yokluğun
tül tül bulutlar ve kül rengi deniz
suyun üstünde kulaçlanan anılar
aklın bittiği yerde parlayan büyük inci
ve hüzün nağmelerinin billûruyla
ölümden öteye uzanan hatırlamalar
acıyla kor gibi yanan sevinçlerim
kıvrıla kıvrıla keskinleşen ot kokuları
olmakla olmamak arasında sendelediğim
yosun tutmuş acılara can veren
alnıma perhizlenmiş burgacı ay ışığı
09.09.2023
Berat Güney