Safir’den binlerce deve adımı uzakta, Şair Taldu, odasının kandillerini biraz daha söndürerek masanın başına geçmişti. Başı ellerinin arasındaydı, adeta baş ağrısından ölecek gibiydi ve seslice ağlıyordu. Hizmetçisi Serap, kapalı kapının ardında endişeli bir şekilde onu bekliyordu. Eli kapıyı vurmak ile vurmamak arasında bütün gece gidip gidip gelmişti. Şair Taldu’nun ağlama nöbetlerine, içine kapanıp günlerce konuşmamasına alışmıştı ama bu gece sanki bir şeyler farklı gibiydi. Şair Taldu, masanın başında, titreyen elleri ile kalemini mürekkebe batırıp bu dünyaya son armağanını sunuyordu!
Yaşanacak her duygu yaşanmışsa hayatta
Ve artık hiçbir şey tat vermiyorsa
Beklenen sevgili gelmiyorsa
Ve bulunmuyorsa
Şair her daim kendine söyleyecek sözü olansa
Ve söylenecek söz kalmamışsa
Gitme zamanı gelmiş demektir…