kumdan kale
elinden çıkan her şey
zannettin ki çocuk
diğerinin büyük kamyonu
daha geniş küreği
ve sızdırmayan kovası
sana kalıcılığı verecek
o ki
ister şu dalgaların yükselişi
isterse zamanın tesiriyle olsun
yıkılacak
üşümüş tenin biraz
ellerin buruş buruşsa
ısınma zamanı güneşle
kendini bırak biraz
bakışlarının nüfuz ediciliğine
durağanlığın bir yük olana
hareketsizlik, şüphe ve korku salana
değin, içine
bu üşüten gölgeyi
hissedince teninde
kalkarsın nasılsa
dalgalara karşı özgüven
ve yıkılan her kalenin ardından
yenisini dikme cesareti
adım adım yükselir
sen bırakınca bu defa kendini
serin suların akışına
derdi yenmek, sonuna değin savaşmak olanı
hareketsiz sahile vuran akışa
yalnızca içinde, olmak için
karışmaya
kumdan kaleyse dahi
elinden çıkan her şey
yitip gitmeyen
ellerin hüneri
daha çabuk kurumaz insan, zamanla
yahut da daha az ürpermez ilk temasla
ancak eriyip gidecek kumdan krallık,
yerini dalgaları ehlileştirmeye bıraktığında
ihtiyacın kalmayacak
ilk dalgada dağılacak bir ona