Sahipli acılar içinde yaşıyorum

Yığınları görmezden gelerek ve

Gülerek onların kaygılarına,

sanki;

Ölümler, cinayetler, zulümler tarihin suçu değilmiş de

Yazgısı benden geçmiş kulların yaftası

Dinmiyor, kanmıyor, geçmiyor yorgunluğum

Sonumu harlayan, beni yola revan eden

Pınarın başında kana kana içtiğim susuzluğum

Şehrin ortasında bırakmış beni; şaşaalı bir sahneden

Bir umuttu, bir dem geldi geçti bende

Nasıl derdim nasıl!

Nasıl gideceğim kendimle

Kırgın beni nereden kucaklayacak

Kim beni bağrına basacak.

Umutlarım kanadı kırık güvercine benzer

Kızgın, yo hayır yalnızca kırgın

Uçacak kadar çocuksu bir kanat çırpar

hepsi bu...