Yüzeysel bir tema olarak geçmeyip

sosyo-kültürel bağları

derinlikli bir biçimde ele alan

efsanevi ve kült bir yapım.


Oyuncu kadrosunun çeşitliliği,

temanın koyu ve karanlık seçilmesine karşın ışık ve gölge oyunlarının gayet uyumlu bir şekilde tezahür edişi ,

asla dengesini bozmayan

geçmiş ve gelecek arasındaki zaman dilimi.


Temanın katmanları arasında

girift bir yolculuk yaparken tercih ettikleri duygu verileri,

tuhaf önsezileri,


alzheimer hastalığının semptomlarını kapsayan ve tutucu olmayan tüm safhaları, kayda geçen tüm sekansları,

beslenemeyen bir ruhun açlığı

ve intikamın doyurulma arzusu.


Kalbe saldıran,

hafızayı diri tutamayan,

unutulan her nesne,

obje hatta yüzler.


Her an her anı her lahza.

Silinip gidiyor bir akrep ile yelkovan dönüşünde.


Yıldızlar geceye sarılıyor tutkuyla.

Bazen yanıp sönüyor bir kurşun

tabancanın kabzasında.

İyiliğe atılan her mermi

dönüp dolaşıp intihar ediyor sonrasında.


Yeşil çoraplar.

Western zamanından kalma bir takım elbise.

Cebinde eksik köstekli bir saat.


Kahverenginin geçmişe mükemmel uyumu. Siyah deri eldivenler.

Arka fonda çalınan esrarengiz bir müzik.


Yavaşça gerilen dudaklar.

Yukarı kıvrılan dudaklar.

İntikamın sıcacık ateşi.


Yanan bir ev.

Yanan alev alev ruhlar.


"Mesele hatırlamak değil hatırlanmakmış"


Yazar: Alperen Fatih Genç

İlhamım: Huzurum Büşra♾️