Bugün olmayan ilişkimizin dönüm noktasıydı. Ömür boyu tutsaklığa ya da sonumuza yakınım. "Doktoru ameliyat et, edebilir misin?" dedin. "Doktor ameliyat olmayı hak etmez mi?" dedim. Hangi soruyu tartıştık bariz. Şairlere de şiir yazılır Güvercin. Aksi takdirde ikimizden biri şair değil demektir. Ben de şiirleri hak ediyorum Güvercin, en az senin kadar. En azından iki dize hak ediyorumdur. Çevremizdekiler etkileniyor işte, yazılanlar gerçekten yoğun duygular içeriyor. Evet, haklısın; ben gördüğünde nefesini kesen, nabzını hızlandıran, elini ayağını titreten kişi değilim... Ancak sen benim için öylesin. Bunu çok iyi biliyorsun. Bunu beni bildiğinden bile iyi biliyorsun. Gerçi beni bilmiyorsun... Aynı olmamıza rağmen beni tanımıyorsun... Ben ise söyleyeceğin kelimeleri bile senden önce söyleyebiliyorum... Beni aklına getirdiğinde bunu hissediyorum. Aramızdaki bağ normal iki insana göre çok kuvvetli, kabul et bunu. "Seni hiç öyle görmedim" dedin bana... Ama neden... Onca şeye rağmen neden... Nasıl bir kere bile düşmemiş olabilirim aklına... İşte dönüm noktası tam olarak burası... Beni hiç sevilecek biri gibi görmedin... Ben ise hayatımı senin yörüngende yaşatıyordum... Sanırım aradığım, beklediğim mantıklı sebep buydu. Zaman gösterecek pek yakında... Yeni birini mi seveceğim, yoksa ömür boyu sana mı sürecek kader yolumu... Bil ki eğer bir başkası gelirse yerine, onu senden çok seveceğim. Sen dışında aklına biraz olsun giremediğim kimse olmadı zaten... Şair dili işte, açıldı mı büyülüyor. Şair diliydi ya sende bulduğum... Büyülüyor...