Şairim bu gece.

Ay ışığında oturmuş,

İlhamımı bekliyorum.

Rakımı sek içiyorum, su katmadan.

İnceden bir rüzgâr esiyor.

Mevsim yaz, esse de üşümüyorum.


Biraz ötemde pencereden izliyorum

Uzaktaki yıldızları ve dans eden ağaçları.


Gergin bekleyiş son buluyor.

Elimde kalemim, önümde kağıt, yazıyorum.

Cümleler adeta kağıda dökülüyor.

Etkisi büyük yalnızlığın.


“Yalnızlık insanı şair edermiş.” diyorum.

Artık kendi kendime konuşmaya da başladım.

Zaten delirmeye meyilliydi aklım.

Ilık rüzgâr yeniden esiyor penceremden içeri.

Yeniden bir ilham geliyor esen havayla.

Oluk oluk akıyor yine kelimeler kağıda.

Renksiz gecemde mezeler eşlik ediyor.

Uslu durmuyor düşüncelerim,

Masamda en çok onlar yer kaplıyor.


Sessiz bir gece bu, şair olduğum bir gece

En yorgun hislerimi yazdığım bir gece

Nasıl olduğumu bilmediğim, yalnız bir gece

İçtiğim, içip sarhoş olduğum bir gece