Derin ormanlar çam kokar

Derin, toprak kokar

Bu uğultu da ne?

Su karışırken toprağa

Rüzgâr akar, ten yarılır


Okul yolunu bellemiş bir çocuktur

Su akar

Gök akar yeryüzüne

Bir bulut damlarken yaprağına

Eriyiverir tepede köknar

Demir dövülür sıcağında

Nefesini tutmuş hava

Üfledi mi bilenir hançer

Bilek tıraş olmuş

Suya karışır sıcak

Su kaynar

Kaynağından koparak

Yol bulur toprak


Bir sulanmak bekler saksı çiçeği

Yeni sürgün vermiştir

Rahmet ola sana

Ey hürriyet sevdalısı!

Dere yanlarında yunmaksa hayalin

Yıldırımlar düşmekse

Kekik kokmaksa veya zirvelerde

Bir çamınki kadar hürriyetse

Belki de yağmur çekmişse gönlün

Ey çiçek!

Dar gelmişse sana saksı

Yahut da dört duvar arası


Gelince havalandırma sıran

Balkona çıkarsınlar seni

Savur rüzgâra tohumlarını

Güneşe aç yapraklarını

Yağmur yağar bakarsın

Yıkar toprağını

Bakarsın yağmur yağar

Tozu yıkanırken saksının


“Bonis nocet, qui malis parcit!”


Orman düşer aklına

Sana direnmek yakışır çiçek

Kov şu rasyonel hayvanı

Çiçek! Sana direnmek yakışır

Rağmenlere rağmen yaşamak

Ve örgütlenmek yakışır

Örgütlen!

Rüzgârla, suyla ve güneşle

Ve toprakla

Mahkemende kendini akla

Ve hatta

Yeşert tohumlarını

Nerede istersen orada

Mesela ormanda