Ey yaradanın evladı! Sen misin beni görür de betimlersin sığ sularında! Sen beni sende görürsün de, dilin yeter mi söylemeye? Sen bende meydana gelirken, hangi arada olduğunu görürsün? Alemdeki hacmin, zamanı büktüğüm yavaşlığıma mı hayran bırakır seni! Sana sabrı, özünde adım atmayı, içgüdüsel arzularını ve istisnalarını, olasılıklarını, bu alemin dönüşünü, sırtımda taşıdığım yuvamı, yerin yüzünde nasıl uçulur öğreteyim mi sana? Ey yaradanın ötekine muhtaç, eksik evladı! Ben yaprağın damarlarında süzülürüm, ben suyun üzerinde yürürüm. Beni görürsün, yüreğine gömülürüm. Hissettiğim gördüğüm değildir benim, yolum, yolculuğumun kendisidir benim.