salçalı makarna kokularıyla korunan sokakları,
her sabah her evden en az birinin fabrikalarda tütmeye gittiği
tütüncülerin çok sattığı ama az kazandığı
geceleri ekmek derdinin çekirdekten çıkarıldığı salyangoz mahallesi,
sarhoşlar bekler caddelerini.
genç kızlar ölmemeye yeni yemin edebilmiştir şimdi
delikanlılar metamfetamini yeni tergemiştir
geceleri soba dumanıyla düzenlenen şölenlerin vardır
sis, ölüm gibi yayılır içlerine.
bu mahallede en az üç kişiden beşi dertlidir.
kanser ilaçlarının borsasını sen belirlersin keyfine göre
ne zaman hanenden biri belini doğrultup bir adım atayım dese
sümüğünü bulaştırırsın onun yüzüne,
senin coğrafyan kader değildir, senin bahtın karadır.
kaçak iddiayı benim arkadaşım buldu zamanında
tren garında taşladığımız vagonların içinde üç tabut vardı
doğum günümde kaçak bulgar sütünün acılığıyla
tabutlara sarılıp uyuduk o akşam
zihnimde derin bir uçurumdun o zaman
şehrin kalbinde bir pıhtıydın o zaman.
salyangoz mahallesi, çürür sokak, üç numara.
ikinci kat, tek penceresi olan oda
damından su akar kışın kar yağınca
yazın içeride durulmaz sıcaktan
nenemi çıkarır seki damına.
kırk altı ekran tüplü televizyon
sehpasından yüzüme bakarken
sevdiğim kız olurdu o an kışın lacivert battaniye
ve yazları en sevdiğim şeydi televizyonda keloğlan.
böyle böyle bir bot, bir montla yıllar geçti durdu
çocuk olmak bizden geçti, evcil acılar birikti heybede
bugün oldu, defterler dürüldüğü yerlerinden açıldı
salyangoz mahallesinin muhtarlığına aday olacağım yakında
saygılarımla, şamil kömüryar.
Mısra Ergök
2022-12-26T11:12:30+03:00Hoş bir şiir.