Samatya böylelerine çok alışıktır; yırtık pırtık, mevsime hiç uymayan ve gece üşümemek için hep biraz fazla olan kıyafetleriyle kaldırımın bir kenarına oturmuş; saçı sakalı en son ne zaman, hangi hayırsever berber tarafından kesildiği belli olmayan; el bileği para istemekten, dili yalvarmaktan kambur olmuş, altında daima bir karton bulunan kavruk tiplere çok alışıktır. Hepsinin bir hikayesi vardır; ya kaybetmiştir ya kaybolmuştur ama mutlaka dramdan geçer hikaye; anlatırken takılmazlar dram kısmına, dram dinleyici içindir, dinleyen kişi kambur elin avucuna belki iki lira koyar diyedir dram, anlatırken içinden sıkıntı geçer sadece pejmürdenin. Hikayeler anlatılır böyle, salyalı dudaklardan kir tutmayan kulaklara ve gece akar, pejmürdemiz uzun süre sabit kalır, kaldırım çeşme gibi insan akıtır, avuç dolar, cebe dökülür liralar... Saat ilerleyip belli bir noktaya kavuşunca kalkar ayağa, meydanına varır Samatya'nın, o saatte olan olmuştur; herkesin mutlu olduğu, dansözün ilah olduğu andır; sarhoşların arasından ayık kafasıyla geçer, dansöze yakın, birtakım sarhoşlara ait masaya onlara aldırmadan katılır, mekan sahibinin de umurunda değildir artık; bu saatten sonra olan olur, giden gider, kalan anılardır sadece, kimse ilgilenmez o an ne olduğuyla. Bir kadehi alır, kavruk yüzünün orta yerindeki salyalı dudakların arasına yerleştirir, akıtır beyazı boğazından aşağı; bir yudum, bir yudum daha; bedava sirke baldan tatlıyken bedava aslan sütü nasıldır kim bilir... Herkes gibi onun da kafası yokuşu aşıp düzlüğe erişince kalkar ayağı, kendisine yüz vermeyen dansöze kıvırta kıvırta yanaşır, sonra elini cebine atar bi' yüzlük çıkarır, dansözün sol memesine yerleştirirken bu kez dansöz ona kıvırarak yaklaşmıştır. Para, terli memenin üstünden kayarak yerine oturur. masalarda yığınla sarhoş alkışlar adamımızı, kafalarından o da bir gün eğlensin be diye geçirirler, kendi paralarıyla dansöz oynatan adama acıyarak. Gece biter, gök maviye dönmeye başlar, dağılır masalar, pejmürde kaldırımdaki yerine doğru kaykılır hafiften, kartonunun üzerine kıvrılır ve o gece de diğer birçok gece gibi mutlu sonla biter. Samatya böylelerine çok alışıktır, kayıplardır ama bulunmaya da hiç niyetleri yoktur.