geceden zifirini çalan dolunaydan gözlerime ikram şu aydınlık

bohçamda falcı dillerinden dağladığım zamanlar üç vakte kadar silik

bana koşan hangi özleme konuşacağın gizli iz


bulacağım,

ama neye yoracağım, nereye yorulacağım belirsiz


bilmezsin, il il bu ülkenin özetini gezdim

kim? diye sordular İzmir'de,

bohçamı serip iki diyar bahsettim son sesinle


son sesinde kalbimin konusunda kezzaplı duygularla bilmezsin,

azaldım hissettikçe


anladı azı,

anlamayan kulağına bir sahra ılgımı fısıldadım

topladım bohçamı


menzile gayret

Diyar-ı bekir dedi devlet

bilmezsin, yolda annemin kanserine alıştım

yüküm ağır

velhasıl yavaş hızım


geçti zaman,

şüpheye en yazık ve en yakın gerçeğe

ayaklarım durdu nihayet

vardım menzile


şimdilerde Diyar-ı bekir'de

şimdisinde kule 21'de,

gece ortası 2-4 nöbetinde

nişangâhı bozuk bir silah ve doğumdaşın bir şarjör var elimde


yedi katlı kurşun geçirmez

yedi kapalı pencere içinde

cismimi, mertliği bozan icadından muhafazaya dahi muktedir

baretimin sertliğiyle yeleğimin çeliği beni senden koruyamıyor


-ki yazıyorum-


bana açılan kapıları kapatmaya kudretin var sanışımın çirkin şirkiyle nedamet söylüyorum

bu, suçuna ifşa değil, günahıma itiraf,

Tanrıma, hatama kalemle bertaraf diliyorum



affıma çıkan uzun bir yolun nihai şavkında

ayaklarımın yorgunluğa şevkinde

görgünün, gözün gördüğünün ötesi olduğuna vardığımda

kendime dönerken yazdığım yolların kibrini

sildiğim yılların izleri sindirdiğinde

bana uzanan köprüleri serdiğimde seni okuyan yollara

ayaklarının yönü şakıdığında yörüngemin kaderini

Altın tasta kurutulan güllerin yasından taştığında Ali

kaderime sızacak bohçamdaki üç zamandan biri


aşikar olacak gizil



Hatrında bir saçın leyla oluşunu bir türküden önce bilmişliği

bir ân'ı kirpikleriyle gözlerine kazımışlığı


zamanın geçmişinde ve öteki diyarında bilinmek isteyenin

zamanın geleceğinde sen diyarında görülmek istenişi

ve

kırgınlığını kırmış bir gönlün

gücü yerinde bir dimağla

bir kararın kokusunu bekleyişi.


..

iki diyar sınırında

iki diyara da sadık

iki diyarın murabıtı

bir adamın varlığını

bildiriyorum


zira bilindikçe kavi sesim ve çok


bilinmedikçe hiçleşiyor