Hani
Göğsünün kuytularını taşa tutan,
Ele avuca gelmez sözlerin vardı.
Yüzüne astığın eğreti tebessümden taşan,
Hiçliğin geceleri zaptı gibi yasa boğan,
Bunca yoldan caymışlığın...
Hani
Laf olsun diye,
Bir kelebeği kanadından öpüverdin.
Öylesine idi
Korkmus köpekleri okşayışın
ve sefil çocuklara parka tutuşun.
Dalkavukcaydı senin gaddarlığın...
Hayır,
haksızlık edemem sana.
Yerli yerindeydi tuttuğun,
Nizam ve kaos.
Belki hiç anlamadım,
derin kırıklarını
Yine de pekâlâ