“Ancak kadınlar sanata "dahil olmak" la yetinmemeli ve bizatihi güzel sanat varsayımlarının en başından itibaren cinsiyetçi olduklarını ve dolayısıyla da temelden yeniden şekillendirilmeleri gerektiğini görmelidirler. Benzer şekilde, çokkültürcülük hareketi dışlanmış azınlıklara ait türlerin ve eserlerin edebiyat, sanat ve müzik müfredatına konmasını isterken haklıdır. Ne var ki bu çabanın başarıya ulaşması, sistemin temelinde yatan bölünmeyi eleştirmediğimiz takdirde Avro-Amerikal güzel sanatlar sisteminin emperyal iddialarinin pekiştirilmesi anlamına da gelebilir. Geleneksel Afrikalı ya da Amerikalı Yerli kültürlerin sanatlarını bir himayeci iltifatıyla Avrupal normlara asimile etmek yerine, bu kültürlerin bizimkinden çok farkli sanat anlayışına ve sanatın o toplumlardaki yerini ögrenmeye ihtiyacımız var.” (Shiner 2001)