durun, durun!

herkes tadını çıkarsın martı seslerinin.

arkasında kıyamet bırakmış gibi otursunlar boş banklara ve düşünsünler

etrafa bakmadan bir sigara yaksınlar.

insanlar, bisikletler

birer birer ezsin düşüncelerin kopmak üzere olan ipini.

havaya fırlayıp bir martı gibi süzülmek istesin hapsettiğimiz her fare.

içimizi hiç kemirmemiş gibi özgür bırakalım onu.

başımız ağrısa da gökyüzüne doyasıya bakalım, kısmadan gözlerimizi.


durun.

gidelim sonra toparlayıp döküntülerimizi.

kederi özgür bırakınca özgür olduğumuzu sanmalarımızı da toplayalım yerden.

ve kalkalım biraz aksak,

biraz tenha bir yol arayarak

durun! diye bağırmak istercesine

çarpalım herkesin omuzuna.

durun.


bu bank kavgası

kıyamet dürtüsü

özgür fareleriniz

ve kemirilmekten çürüyen bakışlarınız da dursun.

sanmalarınızı toplayıp evinize gidin sonra.


kendinizi yormak istediğinizde tekrar,

banksız ve martısız bakamadığınız gökyüzü kadar

umudunuz var.

durun

umudunuzu bulun.