dünyevi bütün ihtiyaçlardan ihraç edildim.
aslında dünyevi olan her şey bana uzak.
aramdaki mesafeyi koruyorum hâlâ.
ne vakit dara düşsem aklımda bir sima beliriyor.
ne senin yüzüne, ne de başka birinin yüzüne benzemiyor.
adını koyamadığım hisler yüzünden köşe bucak sıkıştırılıyorum.
ne varsa boşaltmamı istiyorlar üstümden,
boşaltıyorum
ve
çırılçıplağım.
tanrı sorguya çekiyor gibi bir an.
mahşer yeri gibi herkes birbirinin ardına saklanmaya çalışıyor.
kendi ülkemden sürgün yemişçesine surat asıyorum,
kimse umursamıyor.
geçmiş günahların gölgesi uzun olur diyerek gölgemi takip ediyorum.
bitmek bilmiyor.
'insan kendi gölgesini kovalayamaz' diyor biri.
bu kadar yakın duran başka hiçbir şey bilmiyorum.
cennet ve cehennem arası bir yer gibi sanki.
tam sınır çizgisinin üstünde bağdaş kurmuş oturuyorum.
'araf' diyorlar adına.
yıllardır buradaymışım gibi hissediyorum...
söylesene tanrım,
ne zaman bitecek bu sanrı?