ıstırap duyduğum bir anın öncesi;

ayaklarımın altında çakıl taşları,

cebimde yol defterimin nemli yaprağı,

havada ise biraz sonra yanağımda hissedeceğim meltem.

gözlerim yakınlarda bir tanıdık arıyor, uzaklara dalarken.

ağzımda gövdeli şarap tadı, kalecik karası.

bir hayal kırıklığını andırıyor.

dilimin ucunda ruh sesimin çırpınmaları,

ellerim biraz sonra saracak tütün.


köşe başından bir topuk sesi,

adımlıyor bir sokak lambasının altından

zor günlerin sessiz metresi.

onu bana getiren her adımı bayram sayıyorum.

parmaklarım ceketimin üst iliğinde buluşuyor.

bi' ince gülerek Patron'u eğlendiriyorum.

ay daha bir parlak artık, yıldızların ışığına kanıp kendimi İrem'de hissediyorum,

omuzlarımı çiğneyen yükü artık bulutlar taşıyor.


zamanın durduğunu zannederken

zamanı durduramıyorum.

izmariti dayanan ateş huzurumu kemiriyor.

önce yük sırtıma biniyor sonra çakıl taşlarının ayaklarımdaki hissi.

göğe bakan başım artık hüznü selamlıyor.

sorgulayan gözlerim cevapları ararken

bir sanrı olduğunu söylüyor kulağımda çınlayan geçmişin tizi.

yansıma yerini yeniden karanlığa bıraktığında giderek kayboluyor kalbimin gölgesi.