Ruhumun her zerresini zevkle koparan bu korku.

Derimi yüzen, sesimi kesen, midemde yumrulaşan bu korku.

Bıraksın beni, söyleyin.

Dünya dağılıp parçalara ayrılacak.

Dünya üzerime yağacak.

Yaşatacak, yaşatacak ve bir daha yok edecek.

Bir daha.

Bir daha.

Kalbim, yerinde değilmişçesine.

Kalbim, tüm vücuduma yayılmışçasına.

Kalbim, beni bedenimden atıyor.

Korku mu? Değil.

Panik mi? Bilmiyorum.

Sanki dünya üzerime parçalanacak.

Tüm evrende deprem, gezegenler ayaklanıp kaçacak.

Ve bir tek ben kalacağım enkazın altında.

Kimse sesimi duymayacak.

Ruhum ilmek ilmek kopacak, her zerremden uzak.

Gözlerimde yangın, bir damla su yok.

Ellerimde zelzele, birkaç kelama tutunamıyorum.

Anne. Çok korkuyorum.

Yaşam son bulmuyor.

Bedenim ölmüyor.

Cayır cayır yanıyor bedenim.

Kahretsin! Ölmüyor.

Anne.

Bir damla su.

Yer yerinden oynuyor. Duymuyor musunuz?

Vücudum benden bağımsız. Hissetmiyor musunuz?

Yutkunuyorum. Yutkundukça şişiyorum.

Felaketler sızıyor her hücreme.

Her hücremle kusmak istiyorum.

Anne. Çok korkuyorum.

Burası boşluk ve ben duvarlara çarpıyorum.

Kalbimi durdurmak istiyorum.

Kalbim duracak ve tüm bu afetler son bulacak.

Ellerimi tut.

Ben tutamıyorum.

Yaslandığım duvarların altında eziliyorum.

Gözlerimi kapatıyorum.

Kapkaranlık bir ormanda ağaçlara çarpa çarpa koşuyorum.

O beni yakalayacak ve ben onu tanımıyorum.

Bir duman var, onun kadar yüce değilim.

Dumanın içine hapsolmak istiyorum

Anne, üfle bir kez!

Kapkaranlık dumanın içinde son kez nefes vermek istemiyorum.

Kalabalık bir meydandayım, çığlık atıyorum.

Beni duymuyor musunuz?

Bana bakın. Lütfen. Bir kez. Neden yoksunuz?

Ben korkuyorum.

Anne. Karanlık geliyor

Kaçamıyorum.

Aynalarla dolu bir sahne, gözlerimi açmak istemiyorum

Karanlık dolu bir sessizlik, bir ses duymak istiyorum!

Bağıramıyorum.

Anne! Benim bir sesim yok.

Anne! Sözcüklerim kayıp!

Bir itiraf ve ardından her damlası ateşe düşen bir kova su.

Beni bu sahneden çekip çıkar.

Uçurumun kenarı.

Kurşundan birkaç milim uzakta.

Tenime değen bıçakların iğrenç sivriliği.

Kurşun değmiyor, bıçak kesmiyor, yer çekimi kayıp.

Sonlara bu kadar yakın, sonlara bu kadar uzak.

Ya aksın şu kanlar ya da çekip alsınlar bıçaklarını.

Ya betonda dağılsın vücudum ya da sar beni kollarına.

Sanrılardan kurtar beni.

Gözlerimi kapatamıyorum.

Sanrılarda kayboluyorum.

Anne.

Anne!