İnsanların birbirlerini anlamak için bir saniyeleri bile yok. Hatalar yapıyoruz, telafi etmek istiyoruz. Mevzu bahis kendimiz olunca o hataların üstünü örtmek için pişman olduğumuzu dile getirmek için binlerce çaba harcıyoruz. Karşımızdaki aynı hassasiyeti bizden beklediğinde sanki kendimiz dünyanın en kusursuz insanıymışçasına insafsız ve gaddar oluyoruz. Aynaya bakıyoruz muyuz mesela? Ya da kendimize aynı hataları ya da aynı tekrarları yapmayacağımız üzerine verdiğimiz bütün sözler bütün yeminler bir anda bozulmuyor mu mesela? Oysa herkes birbirine bir kez şans verse, bir kez bile verse bir şey kaybetmez. Bir şey eksilmez iliğinden, kemiğinden. Sadece pişmanlık duyabilir. Ki insan hayatının hiçbir evresinde yara almadan devam edemez ki hayatına. Bu yüzden yaralar her zaman biryerden gelecek. Biz istesek de istemesek de. Önemli olan o yaraları sarmasını ve iyileştirmesini bilmek.