Sensizlik yarım kalan bir şarap der

Buzlukta tek başına oturan bir adam.

Biraz beyazlamış sakalı,

Biraz topal ayağı

Yaşlı bir dokunuş sokaklara.

Sihirlidir kalemi

Kan akar ucundan,

Sevişmek bir yara bandı

Kabuğunu kaldır her yaşı.

İpleri sıkı duygularının,

Yarım yamalak bir cümle

Kağıda bin ağıt.

Neresi yolu

Neresi yönü

Anlatmayan şarkılar

Dinlemeyen gözler.

Bir boşluk ruhu

Düşündükçe karanlık kusuyor boşluğa,

Kısa kelimelerle

Adaba uymayan sohbetlerle

Hep boşamış onu dostları.

Tek parça bir ayna

Kırılmış üstü başı,

Yaşı var yerde

Basamayın üstüne.

Düşüşleri sağlamdır hayallerinin,

Yalpalayan sokakta

Boş bir kulübe bazen

Bazen solmayan bir sokak lambası,

İsmini bile unutmuş

Beklemekten yorgun ve umutlu

Silinmiş tüm zaferleri

Yakılmış tüm yaprakları

Bayrağını diktiği topraklar kuru.

Zamansa icadı tanrının,

Şatafatı sever

Anlar onu

Bir anlamaz dünyayı

Bekler ölmeyi

Yüzleşmeyi ister

Kaçar her günahtan,

Kaybedecek bir şeyi yok oysa

Kazanacak şeylere karnı tok,

Ama düşleyemez intiharı

İpleri sağlam canını yakan

Olsun koy bir kadeh şarap

Soğuk olsun

Gece yeni düştü gökten

Gözlerini kapayamaz şimdi

Var son sigarasına 24 saat

Saniyeler başladı bile

Hızlı geçer her salise

Öksürür karanlığa,

Dayanır o

Her güne

Her güce

Acımaz hiçbir şeye

Pek sever kendini

Tutar her gece evinin yolunu.