Sarı plastik bir kubbenin altında


Metal bir ankesörlü telefon vardı


Ahizeye baktıkça


Dudağımın ucuna acı iç sızlatan nir tat geliyor


Rüzgarla konuşmaya mı çalışıyordum


Ya da şehirle


Veyahut sevgiliye ulaşma çaresizliği


Daha önce yaptığım bir şey mi


Gizli repertuvarımda var mıydı


Başka düşüncem kalmadığında Kullandığım bir numara mı uoksa


Her ne olmasını beklediysem


Şimdi de ellerim yanlardan sallanır bir şekilde


Alacakaranlıkta öylece duruyorum


Bekle


Şu kaygan kimyasal gökkuşağında Kendine


Ve nasıl yansıdığına bak


Ne görüyorsun


Metafor


Benim metaforum


Bir ölünün mozolesi


Beynine mermi girdiğinin farkında Olmayan bir adam


Hiçbir zaman da olmayacak


Ölüm idraktan daha hızlı


Film şeridinin silinen anıları arasında Beliren şefkatli bir yara gibi