Hayatınızda hiçbir şeyin artık eskisi gibi olamayacağı gerçeğiyle yüzleştiniz mi hiç? Öyle her şeyden habersiz uyandığınız, umutsuz bir sabahın gecesinde hem de... Evet, evet! Ne ben yanlış yazdım ne de siz yanlış okudunuz. Hâlâ geceleri uyuyabiliyorsanız ceplerinizi yoklayın. Varlığından bihaber olduğunuz umudun sizinle olduğunu göreceksiniz. Tabii önemli bir husus var: Keşfettiğiniz umut sizin son şansınız, rehavete düşmek hayatınızdaki yer çekimini arttırmaktan başka bir işe yaramaz. Unutmayın! İnsan sahip olduğunu bilmediği bir şeyi kaybedemez. İyisi mi sıkı sıkıya sarılın umutlarınıza, tıpkı benim de yaptığım gibi. Sandığınızın aksine kaybetmemek için değil “Sarılın!” dememin sebebi. Emin olun sarılmanız, olması muhtemel olan hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Sadece tadını çıkarın. Umut edebildiğiniz son günmüş gibi sarılın. Çünkü yarın, kabus olduğunu duymak için umutlarınızdan vazgeçmeyi göze alabileceğiniz bir gün olabilir; tabii olmayabilir de, bunun garantisi yok. Bundandır ki dün yaşanmamış; yarın yokmuş gibi yaşayın. Sanırım şunu da göz önünde bulundurmakta fayda var: Belki yarın, sizin için gerçekten var olmayabilir; fakat sizin için yarının olmaması, sevdiklerinizin dünleri olmayacağı anlamına gelmez. O yüzden sizin yarınlarınız, sevdiklerinizin dünü olacakmış gibi yaşayın ki sevdiklerinizin de bir yarını olabilsin.

Böyle değil midir zaten? İnsan, hatırlanmak için yaşar. Çünkü unutmak, kalanlara mahsus bir duygudur. Mademki en büyük lüksümüz bu, bırakalım da iyi hatırlasınlar, bunu kimseye çok görmeyelim.

İşte bu sebeptendir gün ışığıyla uyuyanlara çabuk ısınır kanım. O da benim gibi gece sular çiçeklerini, onun da son öğünüdür kahvaltı. Hem kimseye de zararı dokunmaz böylesinin. Kavgası kendiyle olanın, takati kalmaz başkasına. Zaten böyle münakaşaların kazananı da hakemi de olmaz, mesele son sözü söyleme yarışından başka bir şey değildir. Ne zaman ki insanların gözlerini doldurup senin hakkında methiyeler düzeceği vakit gelir, işte o gün kazanan belli olmuş demektir: Hayat… Senin kaybettiğin şey, kendinle olan haklı çıkma yarışını kazanır. Hayatın tek kişilik olmasının sebepleri de buna dayanır. Hayat, seninle yaşanır. Sen sana galip geldiğinde de kazanan, hayatın kendisinden başkası olmaz. Galibiyete doyana dek mağlup olmanız dileğiyle...