Korkuyorsun

İncecik ellerimle işlenmiş yaldızlı göçümden

Gitmeyecek gibiydim, oturuyorsun başın ellerin arasında

Küheylanı şahlanan boğazının, sönüyor

Yitik bir hikayeyi konu ediniyorsun


Anlamıyorsun

Serseri başımın dağılmış incilerini

Derince içime alıp geri kustuğum havada çok büyük korkular vardı

Buhar olup uçmuştular senin gevezeliğinde

Alın çizgilerimi örten karanlığa gömülüyorsun


Çocukluğumun ninnisi bembeyazdı

Kör bir kuşak aldılar ellerine

Simsiyah boğdular, söyledim sana

Yüzdüm kıyılarda boğazıma kadar

Çıkınca bulduğum gizli mağaraya

Sığındığım zamanı hatırla


Dağılıyorsun

Bu yüzyılda sarmaşık kökler az bulunur

Yok ve yokluk ötede, biz varız varlık içinde

Ellerine alsaydın kazma kürek, dağları oynatırdın, yerinde güzeller

Bağlandığın toprağa kök salmadan soluyorsun