Ne yapıyordum ben?

Gözlerimde ki bu şaşkınlıkla ne yapıyordum?

Yaşamın, bir siğil gibi kaşınacağını, nasıl ve neden öğreniyordum?

Bir sabah, annemin nar kırdığı sokakta ve 6 yaşında olan bir gölgenin büyüyüp;

"Durun, yapmayın. Hey sen yakma canını umudumun. Sen ordaki! Çiğnemeyi kes inancımı! "

Demesi için mi borçlu oluyordum güneşe?

Bu yüzden mi döndü toprak?

Ve ben,

Yani kul olan,

Bu yüzden mi kuracaktım cennet hayali?

Yaşamak, böyle bir

iş miydi?