İnsanlar şehirlere, ayak bastığı toprağa ve yüz göz olduğu her insana iyisi ve kötüsü ile minnet diyor... Osman hocamız Artvin’e ve Şavşat’a duyduğu, hatta hayata duyduğu bu minnete teşekkür ediyor kitabında. Bu hayatın meyvesini yazıya dökerek de vermek istiyor bizlere. İçerisinde halk arasında dolaşan hikâyelere, Meryem öğretmen adlı bir öğretmenimiz hikâyesi yanında birçok hikâyeye yer veriyor. Günlük yaşam devam ederken kısa olayların fıkra haline gelişine de... Ben bilmesem de o köyleri dağ dağ geziyor, Ardahan’a yaya gitmiş kadar yoruluyor ve annesinin yanına kattığı yolluk ketelerin çalınışına Osman hocamız kadar bende üzülüyorum. Hayallerimde köy Öğretmeni oluyor, öğrencilerimle kitabın sayfaları arasında dersler işliyor, gülüyor ve eğleniyorum. Osman hocamız 91 yaşında yazıyor hayali olan kitabını hem de vefa borcunu ödüyor hayata kelimeleri ile.
Bende onu örnek alıp yazmaya ve okumaya daha hevesle sarılıyorum. Okuyarak kalpten değer vererek ödüyorum vefa burcumu bu kurduğum can bağı ile... Daha nice kelimeler söylemek istiyor ve cümleler kurmak istiyorum sayfalara sığmayan... Ve duam tekrar görmektir Osman hocamızı diyerek tekrar teşekkür ediyor ve hayatı seven insanı seven bir öğretmen olacağıma vicdanlı, sevgi dolu ve gülüşü yüzünden eksik olmayan öğrenciler yetiştireceğime söz veriyorum.
Kübra Peçe
24 Ocak 2022