Kesin olarak kusurlu yaratılmış gözleri 

Ve kusursuz denecek güzellikteki ruhu ile  

Tanrı'nın dünyaya ufak bir armağanı 

Ya da cennetinden kovduğu kızıl gerdanlı bir iblis 

Göğün altında ezilen yüce bir nefis 


Bedenini kızgın kumsala bırakıp 

Tüm çıplaklığı ile denize rahmet eden Meryem Ana

Hislerimizi kalbimizden çekip alan

Ve ardında yalnızca bir çift yalın ayak bırakan azılı bir hırsız 


Hayatın pek de gerçek olmayan gerçekleri 

Yaşama iç güdüsü ile bağrımızdan fırlayan ateş

Ölüm korkusu ile dolup taşan adi ve aciz bir beden 

Orgazmı doruklarında yaşamak isteyen basit bir köle 


Kalplerine keder tohumu ekip 

Sanki asla orada olmamış gibi çekip giden 

Ardından da dudaklarında rahatsız edici bir ıslık ile rüyalarımıza zühur edip

Kederin başaklarını hasat eden eli oraklı bir bulut çiftçisi


Ufacık bir ümit, insanların yaşamını devam ettiren

İnsanın doyumsuz nefsini adeta arsız bir ite dönüştüren 

Lüzumsuz, lezzetsiz ve de ısrarcı bir biçimde 

Ruhumuza kendi anılarını nakış nakış işlemek isteyen 

 

Başkasının bahşettiği yaşamda tanrılar gibi yaşayan aciz bir put

Latta ve uzzadan sonraki en büyük şirk 

İsimsiz bir gece kadını veya gazinoda yaşlanmış bir kemancı 

Hatta belki de orada karısını kaybetmiş iğrenç bir kumarcı 


Bir şarkı veya sadece basit bir nota

Satie'nin şarkılarından birindeki eski bir ses

Göğe seslerle yükselen müzik perisi 

Art arda duyulan korku çığlıklarının ahengi 

Ve de seslerin belki de tek sebebi


Sanki nurdan yaratılmış gibi süzülen kıvrak bedeni

Gökten üzerimize düşen mayhoş ışık huzmeleri 

Kin, nefret ve tiksinti dolu cehennem kalbi ile

Onun bizi alacağı günü bekliyoruz