Satılıktır insan, bilmez sadece ne için ne kadara? Mesela yarım saat oturmak için bir insanla, dersin üstüne 1 milyon lira verseler oturmam onunla, ya iyi tamam da sen o insandan daha başarısız, daha kalitesiz hayatlar süren insanlara satıyorsun kendini hemde günlüğü 450 lira. Lütfen komik olma. Herkes satılık bu hayatta. Bazısı zamanını satar, 3-5 kuruşa, bazısı duygularını satar hem de hiç uğruna. Nedir kansızlık diye baktığımız bu olayda? Miktarın çokluğunu hayal edip reddetmek mi bizi zevke getiren aslında? Ben mesela oturur konuşurum, her insanla. Acaba nasıl bir dünya var kafasında, ya da anlayabilecek kapasite de mi bendeki dünyayı gözü gönlü alasıya. Satabilir mi duygularını bana, satın alabilir mi bendeki duyguları onunmuşcasına? Anlamı ne ona? Bak ama burda mesele, olması her insanla. Bir Kefe düşün mesela, herkes içinde adı dünya. Senin kendi kefelerin var renk renk, çıkartıyorsun dünyalı kefesinden onları diyorsun bu insan bir melek, işte azrail karşımda, ne güzel dedin şeytan sende haklısın aslında. Ne korkunç düşünceler tanrı mısınız yoksa? Ya da bu sadece bu dünya da, kapılmış para okyanusuna her dalgayı satın alır nasılsa. İşte kansızlık olmaması sadece burda. Bilmeden yargılama. Gördüğünden fazlası var her insanda. Ve deha dediğimiz şey kiminlerinde düşsel kiminlerinde varoşsal kiminlerinde ise parayla fethetmek işte anla.