Kamyon arkası bir şiir olmak istiyorum
İntiharlar balkonu doldurmak yoksul içimi
Metrelere kilo birimi olarak atamak kalbimi
Kıl gönyelerde yamultmak zalimin bir gözünü
Simetri hastası çaydanlıklarım olsun
Çaylarım, dengesiz
Adaletsiz dağıtımlara alet olsun
Dudak paylarında kavgalar sarsın günlük rutinimizi
Payı olmasın pastanın
Pastadan bir pay çalmaklar pastanın içine parmaklarını daldırsın
Kıymet abla
Pullu örtüler serer misin?
Kavuşmalarımızın üstüne ayıbımızı örtsün diye
Beyaz gömleklerimde acıklı şarkılar patladı
Acılar gövdeyi götürdü soyağaçlarımızda
Bir fincan kahvenin hatırı yağdı
Kurumaya yüz tutmuş telli çamaşırlarımıza
Yüzü değişmiş koltuklar altımızdan çekti rahatımızı
Faydasız tanıdıklarımın kamburu duruyor sırtımda
Gözleri tanrıya bakan bir ok gibi
Âşık etmek için tanrıçaya
Sevişmek için, buraya yazınız
Günahlarınızı silmek için, dağlara
Konutlar komşularımızı doğurdu
Çitlediler yıllanmış, beyaz eşyalarını
Peteğin sıcağını buharlara sattılar
Soğuklar çarptı da öldü camlara
Soğuk ölüleri toplanırdı sabahları
Masanın bacakları sararırdı çay içmekten
Ekmek kırıntılarından
Süveterli denizler dizimizde yattı
Uyudu da büyüdü
Kelepir deniz kabuklarını sattı
Geçimini geçmişine gömdü
Bu değersiz hamleleriyle
Kaç numara simit yazdılar gözlerine bayım
Rutubetli kumlara sermişler hırçınlığını.
Kuruhasanlar doluydu çocuk kulakların
Doğanın kanunu yedi annenin fırlattığı şiddetli şefkati
Muallaktan kim alacak ölü dedemden gelen mektubu
Şairler dolusu, kapı arkaları dolu evler boyandı
Grafiti duvarlarına
Tek kişilik dev sürü koyunlar paslandı
Dünyanın çelik kasalarında
Elçiye zeval kararları dolayısıyla
Bayram tatili ertesi hüzünler patladı volkanlarda
Tanrıların en yüreklisi pipetle çekti
Hareketlerimin her satırını numaralandırdım
Tarihi tutturdum yukarıdan aşağı
Gazete eki bulmaca gibi durur kalemler
Fukara seslerimiz çökertir halk radyolarını
Kursağımızda kurudu şiir
Puslu bir vampir ağzı gibi kaldı içimizdeki seyyar sevgiler
Su sızdıran, satılık, çatlak saksılardık biz