her şeyin kızıla boyandığı kuzey güneşinin gidişinde
tutsak bir şairin satırlarından
saçları dağılır aklımın yellerinde
gözleri bir okyanusun en yaralayacı kıyısından
attığı çığlıklar görülür göz pınarlarında
her şey sessizliğinin bir parçası olmuşken
adımı seslenişi gelir kulağıma
ben onun gölgesinde kaybolmuşken
gökle iç içe geçmiş hislerinde kaybolur hayalleri
doğruyu bulduğunu sanmışken...
rüzgar kanatlı atların nallarının seslerinde gizlenir
yenik düşmek istemediği savaşların zafer naraları
ve kırmızıya boyanmış toprakta bir ben yatar
sessizce örter onu, barışın özgür rüzgarı...