Sana nasıl seslenmeli şimdi?

Aşkın tüm sıfatları, bütün sevdalı hikayelerin yazarları yirmibirin baharı gibi telaşlı.

Korkuyor doğduğu günden beri ölüm.

Sana nasıl seslenmeli şimdi? 

Hangi tanrının hangi meleği?

Hangi mit'in serseri oğlunun reenkarnesi göz bebeklerimdeki? 

Sensiz geçecek bir zaman ne ölüm, ne sağlık, 

Topraksız metalde ahiret teskeresi. 


Ağzımda gezinen tüysüz örümceklere rağmen, anlatacağım.

Epeydir çatık kaşlarım, diken üstünde avukatlarım,

Kollarımda dikişler, sigara izi üstüne dövmeler,

İncelikli bir hayta olduğum kanaatinde hakkımdaki kararnameler.

Beni pek sevmezler, korkudan ve üniformadan hazzedenler.

Mühim değil anlarım, bu da cesur olmanın kefareti,

Mühim değil anlarım, hayatlarını çalarak kazanmayanların korkak esareti,

Suçları gördükçe inanıyorum merhametine tanrının.

İnanıyorum bizi biz yapan etimolojik mühürler, 

Müşteki sabahlarımızda yine cinayete kurban gidecek kahveler.


Akıl bize bahşedilmiş bir aptallık mekanizması,

Dünyayı abartmak için. 

Mutluluğu düşlemediğimiz bir hayatta avunabiliriz

Veyahut kavrulabiliriz.

Çünkü bilirsin, sana olan bağımlılığım ne hüküm verirse versin,

Seni kaybetmeyi göze alamaz.

Onlardan değilsin fakat, 

Sakın aynı fikirde olduğumuzu düşünme,

Sana da güvenmiyorum. 

Biraz deli, biraz romantiksin imtiyazların el verdiği kadar.

Hem cehennem, hem cehennemi ateşe verensin,

Bu şatafatlı eylemler şeytana bile soğuk duş etkisi yapar.

Sabah kahvenin yanında unuttuğun sigaran gibi kendini yiyip bitirecek anılar,

Ve geçip gidecek işte,

mühim değil de, 

Her şeyin üstünden geleceğimiz bir kavganın ortasında sırtımı ayaza teslim mi edeceksin? 


Birbirimizi öldürebiliriz, 

Şu an, 

Yaşam nefes almakla geçen günlerden ibaret. 

Birbirimize düşman olabiliriz, 

Kolay üzerime atılı suçu kabul etmiyorum demek, 

Korkaklık meret,

Cesaret kefaret.

Birbirimizden kaçabiliriz, 

Mesele kaçırmaksa koca bir servet. 

Sevebiliriz veya,

Bulutlara diri diri gömülen güneş gibi korkusuzca, en üst perdeden oynamalık birkaç ömürlük tirat. 

Yani demem o ki, bırak şu üniformalık mavraları, 

Sadakatimiz ucuz insan ilişkilerinin popüler olduğu bu gezegende, her şeye rağmen bize ait olmalı.


Sade'ın dediği gibi;

"Sadakatin düşmanı ahlaktır."


Elimizde bunlar var, 

Onlardan değilsen eğer, 

Şayet bir başkası değilsen yani,

Kaçma,

tut elimden.