Onu gördüm, kalabalığın arasında. Dikkatimi çekti. Çok fazla acı vardı yüzünde. Anlatmaya başlayınca anladım.

Ayaküstü ona iyi gelmeye çalıştım.

Düşündüm:

- Hep böyle mi yapıyorum?

Rüyamda.


Rüyalarımda hep yollardayım. Varamadığım yollarda.

Çok çeşitli araçlara biniyorum.

Vapur, yolcu gemisi, savaş gemisi, feribot, metro, uydurma garip trenler, bisiklet, uçak, şehirler arası büyük otobüsler, İETT otobüsü, dolmuş...

Çok fazla yol, çok fazla insan.

Yoruyor beni.


Yorgunum.

Sabahları şarkılar açıp, yüksek sesle eşlik ediyorum. Yorgun hissettiğimi saklamak için. Kendimden, onlardan.

Kahvaltılar hazırlıyorum. Hiçbiri kendime değil. Ama bol bol kahve yapıyorum, kendime.

Yoğun bir gerginlik anında, en küçülmüş halimle kanepeye oturup, bir kitaba sığınıyorum.

Sonra kahvaltı hazırlıyorum.

Elimden başka bir şey gelmiyor.

Sonra düşünüyorum.

-Hep böyle mi yapıyorum?