Ben dün yine

çocukluğuma masal okumadan

uyudum sevgilim.

114 defa ne dileyeceğimi unuttum da

teslim olamadım

hiçbir başlangıç için.

Okunaklı dua bulamadım

sayın tanrıya arz edebileceğim.

Anlayacağın, her zamanki gecelerden

bir geceydi.

İtikadım evin sakar çocuğuydu

en pahalı vazoyu kırıp

baba dayağından korkan

küfrüm, anlayışlı anneydi

kocasından cam kırıklarını saklayan.

Bu gece de

otuz defa kalbime

Tanrıbizimle

Tanrı bizimle

Tanrı

(…)

diyemedim sevgilim.

“Hamd ve övgüye layık olan odur’’

diyemedim.

Ama dur bir

bu gece

bu gece aslında

bir başkaydı sevgilim.

Her zamanki yaşamak kaygısıyla değil

ölebilmek isteğiyle sayıkladım

hepimizin yanılmışlığını sayıkladım.

Dedim

toplasan

seçilmiş zamanları, eline yüzüne

bulaştıran, bir avuç günahkarız.

Hepinize beş vakit

kırk sözle haykırsam

belki bir vaktin hürmetine

kırk defa

soyunup giyiniriz.

İtikadımızın gölgesinde ferahlarız.

Belki yarın gece

Belki zamansız bir gece

Kim bilir belki

Sayıklamadan konuşurum tanrıyla bende.