Herkes susuyordu. Fazla müzikten olsa gerek. Fazla müzik? Vazgeçmek üzerine sayıklamalar. Sayıklamalarım kendime miydi yoksa sana mı? Günün birinde bir yerde karşılaşmakla başlardı her şey. Aslında hiçbir şeyin gerçekte olup bitmediği bir yerde ve zamanda hikayeler kurardık kendimize. Ve zaman olup bitmeme halini sabitlerken tutmaya çalıştıklarımızla hırpalanarak geçerdi bir ömür. Sabitlemek isterdik biz de hikayelerimizi. Bir obje, bir mekan ya da bir yazı taşır hikayelerin belli belirsiz izlerini biz anlam yükledik diye altı üstü. Kurmaca bir metnin parçalarından ibaret yaşanmışlık dediğimiz.